Öğlen uykularına hüzünlü veda 

Bu sefer kader beni hiç beklemediğim yerden tokatladı. Son bir kaç gündür Efe’nin ansızın biten öğlen uykularıyla nasıl başa çıkabilirim diye düşünüyorum. Hayır durum o kadar ani gelişti ki sevinmem mi gerekiyor üzülmem mi bilemedim. Fakat son günlerin beni bir enkaza çevirdiğini söylemek isterim.


Öylee amaaan altı üstü, bir saatlik uyku arası deyip geçmeyin. O ara ben ve benim gibi bir cok annenin rehabilitasyon dönemiydi. Yoğun çocuk mesaisine bir soluklanıp tekrar başlamak için vazgeçilmezdi. O ara akşama yetişmesi gereken yemek seansım, telefonumu elime alıp koltuğa gömülmem, sevdiğim kitabı, her sayfada yarıda kesmek zorunda kalmadan heyecanla okuyabilmem, o ara benim üstünkörü temizliğim, şanslıysam bir GOT bölümünü bitirebilmemdi... İşte o canım uyku arasından şimdilerde eser yok. Dışarıya çıktığımızda sorun olmasa da evdeyken durum biraz içler acısı full time performansla oyun hamurlarından kitaplara, oyuncaklardan boyalara ne varsa bir bir döküyorum ortaya. Son neslin en büyük sorunu hemen sıkılan cinsten olmaları dünyanın en heyecan verici şeyini de getirseniz bir kaç kurcalamanın sonunda elinin tersiyle itiliyor. Efe’de biraz oynadıktan sonra hemen elindekini bi köşeye fırtalıyor ve diğer ilgi uyandıran şeye koşuyor. Aktiviteden aktiviteye coşturuyor beni sağolsun. Ben tabii bu sırada saçlarıma yapışan oyun hamurlarını temizlemek için bile fırsat bulamıyorum. Çalan telefona cevap vereyim derkeeen; yarım konuşmasıyla “kalkın kalkın hadiii” diye kolumdan çekiştirilince o sevinliliğine aldanıp enerji patlaması yaşayıp ona ayak uydurmak zorunda kalıyorum. Ee haliyle temizlikmiş, yemekmiş yarım yamalak bişeyler oluyor. Kişisel bakımım sıfır! Ona yarım bir vakit bile ayıramıyorum. Elbette bu durumlar düzen oturana kadar devam edecek, çünkü önceden hep böyle gidecek zannedip bunalımlara girmiştim. Şimdi ise geçiş dönemlerini kucaklıyorum yorgun ve meraklı bir şekilde!

Öğlen uykularının bitişine en çok sevinilmesi gereken kısım ise akşam uykusu! Hiç öyle “ay uyuyabilecek mi acaba” diye düşünmek yok. Yastığı görür görmez bayılıyorlar. Maximum on dakika, anında rüyalar alemindeler. Deliksiz uykuyla sabaha kadar devam eder gider. Beni bir görseniz sabahtan beri yorgunluktan bayılmak üzere olan kişi ben değilmişim gibi Efe’yi uyutmanın hevesiyle koşuyorum beyimin yanına film izleyelim, şarap içelim yok yok sohbet edelim hayır ya biraz ps oynayalım diye yapmam gereken herşeyi sıralayıp, bunların ilk 25 dakikasında bir köşede sızıyorum. Sonunu bilmediğim o kadar çok film var ki şu son iki senede. Starwars’un başlangıç yazısını bitirebilmiş değilim inanın şaka yapmıyorum. Yapılacak çok şeyim varken günün sadece 24 saatle kısıtlı kalması çok sinir bozucu. Asıl sinir bozucu olan hem uyuyup dinlemiyorsun hemde uyuyup herşeyi kaçırıyorsun! Yani anlayacağınız bu aralar yine yorgunum her zaman ki gibi.. 


 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuğumuzun yemek yeme sorunsalı

Bir wolverine kolay yetişmiyor

Dam üstünde un eler hani nerde o memeler