Son teknoloji alarm; Efe 

Beni tanıyanlar uykuyu ne kadar sevdiğimi bilir. Güne erken başlayıp her işini sabahtan yapanlara hep hayran olmuşumdur annem mesela şöyle söyler "geç kalkıp bütün günümü harcayamam, vakit değerlidir." ama ben bunu hiç bir zaman yapamamıştım ta ki Efe hayatımıza girene kadar. Yeni bir alarm sistemimiz oldu, hemde o kadar etkili ki uyandırmadan bırakmıyor! 
Hamileliğim boyunca miskin kediler gibi her bulduğum köşede uyudum iyi ki de uyumuşum, ileri görüşlü insanım vesselam :)
Efe yürümeye başlamadan önce sabahlarımızın bi nebze daha katlanılabilir hâli vardı. Sabah olupta ağladığı zaman yanımıza alıyorduk, uyanık olsa da yatakta aramızda takılır bize de ara ara 10-15 dakikalık devam uykuları sağlardı. Efe'nin sabah 6'da uyandığını hatırlatmak isterim. Ama büyüdükçe yataklarda durmaz, kalıbına sığmaz oldu. Genelde sabahları o uyanınca bende uyanırım fakat takdir edersiniz ki bazen beynen uyansanız da beden yataktan çıkmak istemiyor. Örneğin bugün öyleydi. Bende salıverdim Efe'yi. Salondan gelen patırtılarla ara ara endişelensem de kulağım onda bedenim yatakta mayışmaya devam ettim. Kendi sonumu kendim yazmışım resmen. Sayın minnak alarmımız yanımıza gelip bizi uyandırmaya çalışsa da başarılı olamadı, o iki saniye içinde dalmışım işte, suratımda patlayan ipad ile uyandım. Hemen kalktım tabii, çocuk işi biliyor. Uyandırma konusunda üstüne yok.  Zaten artık alarm falan kurmuyoruz hiç Efe o görevi başarıyla üstlendi. Aynı çizgi filmlerdeki gibi baktı uyanmıyorsun eline geçen en ağır şeyle kafana vura vura  uyandırıyor. Geçen gün kaya gibi oyuncakla babasını uyandırdı mesela. Bizde alışılmış şeyler bunlar. Önce uyarı çağrısını yapıp ağlıyor, sonra biraz dürtüyor baktı ki tepki yok ölümcül vuruşunu yapıyor. Veee nakavt!
Bu durumun gün içinde gerçekleşen varyasyonları da var. İstediği olmayınca saçımı yoluyor, yemek masasından yemeklerini fırlatıyor. Hayatımda şiddet nedir bilmeyen ben bariz şiddete maruz kalıyorum. Yara bere içinde geziyorum. Çeşitli morluklar, ısırıklar, yolunmuş saçlar... Hayır başkası yapsa refleksle kodun mu oturtursun ama iş kendi çocuğuna gelince öyle olmuyor. Anne olmak çocuğunun ağzına bir tane vuramamakmış. O pataklarken sen sakin kalmaya çalışıp, derdini anlamak için çabalıyorsun. Konuştuklarımı daha iyi anlamaya başladıkça bu durumlar da geçecek diye düşünüyorum ya da kendi konuşmaya başlayınca. Çünkü kendini anlatamadıkça sinir yapıyor. Umarım doğru düşünüyorumdur. Umarım geçicidir, yoksa televizyonlarda çocuğundan dayak yiyen anne olarak boy göstereceğim. Yazık bana ya... :(

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuğumuzun yemek yeme sorunsalı

Bir wolverine kolay yetişmiyor

Dam üstünde un eler hani nerde o memeler