Yeni nesil ponçik annelerin yalan dünyası
Bence başlık yeterince anlattı herşeyi ama ben sizin için detaylandırayım.
Şu hani instagramda ve facebookta ve nicelerinde gördüğünüz ışılsu'nun annesiyle bir örnek kıyafetleri, boy boy poz verip 2 yaşında pullu kıyafetler içinde cildinin nefes alamadığı ve anne baba demeden önce cheese diye poz veren çocukların yetiştiği dünya. Ha işte o koca bir yalan. Işılsu / berkecan'ın annesinin can damarım, herşeyim, kocişim, evimin direği diye paylaştığı abi de komple yalan. Adam zaten bıkmış bu düzenden yalandan gülümsemeyle poz veriyor. Farkındaysanız onlar o kadar mutlu o kadar mutlu ki hep bir canlarım, aşklarım modundalar. Hayır bunlara inananlar var ona üzülüyorum sonra eşine kafa tutanlar var "Bak onlar ne kadar mutlu biz niye değiliz"
Rahat olun dostlarım onlar mutlu değiller mutluluk rolü oynayıp takipçi sayısı peşindeler.
İşin gerçeği yüzyıllardır değişmemiş ben size anlatayım. Kadın hamile kalır ve hormonlar beyni sulandırır ee haliyle kafa gider. O sakin kadının yerini kıldan yünden tüy kapan biri alır bi çemkirir bi üzülür, bir kahkaha krizleri. Bak kendimden biliyorum hamileliğim boyunca gülme krizlerini ağlama krizlerine bağlamış insanım ben, bırakın o herşey çok yerinde çok mükemmel havalarını. Neyse.. Bir de yıllardır alıştığın beden bir kaç ayda şekil değiştirince beyin kaçarak uzaklaşıyor tabii sen artık içinde büyüttüğün çocuğunla o güzel duyguları paylaşırken aynaya baktığında sadece yanaklarının bile beşer kilo çekmesiyle psikoloji bir gidip bir geliyor. Deliden hallice işte.
Üzerine doğum geliyor, zaten dünyanın en ağrılı işi, sancı çekerken yumruğu sıkıp dolaştım birilerini yumruklamamak için zor tuttum kendimi, battaniyeleri ısırdım hırsımdan. Bu doğum meselesini ayrıca yazıp hepinizin soyunu tüketiceğim onu bekleyin :)
Bebeğinizin eve gelmesiyle beraber, sütüm yetmeyecek derdini kafanıza yerleştiriyorsunuz bunun için ne kadar kalorili şey varsa süt yaptığını öğrenip abanıyorsunuz. Uykusuzluktan gözlerin altında torbalar, kıyafetleriniz kusmuk dolu, saç baş dağılmış, panik havasında geçen günlerinizin üzerine çocuğun gaz problemi başlıyor. Osurmanın bu kadar kutsal sayıldığı bir an daha görmedim. Yetmezmiş gibi herkesin bir şey yapmanızı söylemesi kalan son beyin kırıntılarınızı da alıp götürüyor. Büyüklerin deneyimlerini her zaman dinlemiş ve bundan gocunmamış biri olarak söylüyorum o an da söylenen her şeyi yapmaya çalıştıkça daha da saçmalıyorsunuz. Resmen bataklık lan çırpındıkça seni daha çok çekiyor. Mesela banyo yapmak özel bir mesai. Onun için zaman ayırmak zorundasın öyle hadi şimdi gireyim diye bişey yok kaldı ki zaten tuvalete girmeye zaman yok ne banyosu. Kusmuğun üstüne vücuttan hâlâ atılmamış hormonların verdiği bir terleme bir üşüme sizi pastırma tadında bırakıyor. Bitti mi? Hayıııır.
Hayatımda hiç izlemediğim ve hiç izlemeyeceğim bir dizinin fragmanından duygulanıp hüngür hüngür ağlıyorum. Yani sonucu gözünüzde canlandırmanız için söylüyorum. Saçma sapan bir eşofman altı, üstünde beyazı gözükmeyen kusmuk, süt izleri, salya dolu bir tişört, saçlar yapışmış, göz altları halkalı ve kıpkırmızı. Evin erkeği aç, şaşkın ve ne yapacağını bilemez durumdayken öyle ponçik pozlar çıkmıyor. Çıkamaz olamaz yani, imkanı yok! Ya çocuğu ajanslardan alıp fotoğraf çektiriyorlar ya da yalan hayatın dibine vuruyorlar. Bakıcı falan da kâr etmez çünkü bebekten ziyade sorun yeni annede, yani hormonlarda. Gerçek olamayacak kadar yalan hayatlar yaşıyorlar bunlara özenip anne olmayın sakın ha b.ku yersiniz. Bak ben size bütün çıplaklığıyla yazıyorum gerçekleri. Sıkıysa bunları göze alıp anne olun. Çünkü kolay değil anne olmak. Anne olunca anladım annemin kıymetini ve ne kadar fedakar biri olduğunu. Sizde gerçek birer anne olup bunları da yaşayın ki, bu kadar zorluğa katlanabileceğiniz tek şeyin evlat sevgisi olduğunun bilincine varın!
Şu hani instagramda ve facebookta ve nicelerinde gördüğünüz ışılsu'nun annesiyle bir örnek kıyafetleri, boy boy poz verip 2 yaşında pullu kıyafetler içinde cildinin nefes alamadığı ve anne baba demeden önce cheese diye poz veren çocukların yetiştiği dünya. Ha işte o koca bir yalan. Işılsu / berkecan'ın annesinin can damarım, herşeyim, kocişim, evimin direği diye paylaştığı abi de komple yalan. Adam zaten bıkmış bu düzenden yalandan gülümsemeyle poz veriyor. Farkındaysanız onlar o kadar mutlu o kadar mutlu ki hep bir canlarım, aşklarım modundalar. Hayır bunlara inananlar var ona üzülüyorum sonra eşine kafa tutanlar var "Bak onlar ne kadar mutlu biz niye değiliz"
Rahat olun dostlarım onlar mutlu değiller mutluluk rolü oynayıp takipçi sayısı peşindeler.
İşin gerçeği yüzyıllardır değişmemiş ben size anlatayım. Kadın hamile kalır ve hormonlar beyni sulandırır ee haliyle kafa gider. O sakin kadının yerini kıldan yünden tüy kapan biri alır bi çemkirir bi üzülür, bir kahkaha krizleri. Bak kendimden biliyorum hamileliğim boyunca gülme krizlerini ağlama krizlerine bağlamış insanım ben, bırakın o herşey çok yerinde çok mükemmel havalarını. Neyse.. Bir de yıllardır alıştığın beden bir kaç ayda şekil değiştirince beyin kaçarak uzaklaşıyor tabii sen artık içinde büyüttüğün çocuğunla o güzel duyguları paylaşırken aynaya baktığında sadece yanaklarının bile beşer kilo çekmesiyle psikoloji bir gidip bir geliyor. Deliden hallice işte.
Üzerine doğum geliyor, zaten dünyanın en ağrılı işi, sancı çekerken yumruğu sıkıp dolaştım birilerini yumruklamamak için zor tuttum kendimi, battaniyeleri ısırdım hırsımdan. Bu doğum meselesini ayrıca yazıp hepinizin soyunu tüketiceğim onu bekleyin :)
Bebeğinizin eve gelmesiyle beraber, sütüm yetmeyecek derdini kafanıza yerleştiriyorsunuz bunun için ne kadar kalorili şey varsa süt yaptığını öğrenip abanıyorsunuz. Uykusuzluktan gözlerin altında torbalar, kıyafetleriniz kusmuk dolu, saç baş dağılmış, panik havasında geçen günlerinizin üzerine çocuğun gaz problemi başlıyor. Osurmanın bu kadar kutsal sayıldığı bir an daha görmedim. Yetmezmiş gibi herkesin bir şey yapmanızı söylemesi kalan son beyin kırıntılarınızı da alıp götürüyor. Büyüklerin deneyimlerini her zaman dinlemiş ve bundan gocunmamış biri olarak söylüyorum o an da söylenen her şeyi yapmaya çalıştıkça daha da saçmalıyorsunuz. Resmen bataklık lan çırpındıkça seni daha çok çekiyor. Mesela banyo yapmak özel bir mesai. Onun için zaman ayırmak zorundasın öyle hadi şimdi gireyim diye bişey yok kaldı ki zaten tuvalete girmeye zaman yok ne banyosu. Kusmuğun üstüne vücuttan hâlâ atılmamış hormonların verdiği bir terleme bir üşüme sizi pastırma tadında bırakıyor. Bitti mi? Hayıııır.
Hayatımda hiç izlemediğim ve hiç izlemeyeceğim bir dizinin fragmanından duygulanıp hüngür hüngür ağlıyorum. Yani sonucu gözünüzde canlandırmanız için söylüyorum. Saçma sapan bir eşofman altı, üstünde beyazı gözükmeyen kusmuk, süt izleri, salya dolu bir tişört, saçlar yapışmış, göz altları halkalı ve kıpkırmızı. Evin erkeği aç, şaşkın ve ne yapacağını bilemez durumdayken öyle ponçik pozlar çıkmıyor. Çıkamaz olamaz yani, imkanı yok! Ya çocuğu ajanslardan alıp fotoğraf çektiriyorlar ya da yalan hayatın dibine vuruyorlar. Bakıcı falan da kâr etmez çünkü bebekten ziyade sorun yeni annede, yani hormonlarda. Gerçek olamayacak kadar yalan hayatlar yaşıyorlar bunlara özenip anne olmayın sakın ha b.ku yersiniz. Bak ben size bütün çıplaklığıyla yazıyorum gerçekleri. Sıkıysa bunları göze alıp anne olun. Çünkü kolay değil anne olmak. Anne olunca anladım annemin kıymetini ve ne kadar fedakar biri olduğunu. Sizde gerçek birer anne olup bunları da yaşayın ki, bu kadar zorluğa katlanabileceğiniz tek şeyin evlat sevgisi olduğunun bilincine varın!
Yorumlar
Yorum Gönder